LONDRA’NIN BÜYÜCÜ DEDEKTİFLERİ


Londra’lı yazar Ben Aaronovitch, televizyona yaptığı işler ve özellikle Doktor Who ile tanınıyor. Dizinin en başarılı bölümleri O’nun adı ile anılıyor.
Aaronovitch, Peter Grant polisiyelerini yazmaya 2011’de Londra Nehirleri ile başlamış. Bu serinin ilk kitabı geçtiğimiz ay Aslı Dağlı çevirisi ile kitapçı vitrinlerini süslemeye başladı. Epsilon Yayınevi’nden yayınlanan kitap, yazarı Türkçe’de tanıtan ilk eser olacak.
Fantastik roman ile polisiyeyi esprili bir dille harmanlayan yazar, hayal gücü, mizahı ve sıradışı karakterleri ile eleştirmenlerden olumlu tepkiler almış. Ilk kitapta henüz stajyer polis memuru iken tanıştığımız Peter Grant uzun ömürlü bir kahraman olarak polisiye edebiyatında bugün de boy gösteriyor.
Grant, hikayenin başında alelade bir çaylak polis olarak karşımıza çıkıyor. Üstlerinin deyim yerindeyse itip kaktığı, ekibinde istemediği, biraz dikkati dağınık, vasat bir tip olarak tanınıyor. Buna rağmen sıradışı algısı ve muzipliği ile kendisi gibi stajyer olan ama hem güzelliği hem de cesareti ile daha ilk görevinde cinayet masasına atanan Lesley May’in arkadaşlığını ve belki de kalbini kazanmakta zorlanmıyor.  
Son derece iyi anlaşan ikilinin ve özellikle Grant’ın hayatı ve polislik kariyeri suç mahallini koruma görevi aldıkları bir akşam sonsuza kadar değişir. Grant, olay yerinde cinayete tanık olduğunu iddia eden bir hayaletle, Nicholas Wallpenny ile tanışır. Aklını kaçırdığını düşünen Grant, yine de içindeki kuşkulardan kurtulmak için hayaletin izini sürerken, bir gece, bu kez Başmüfettiş Thomas Nightingale ile karşılaşır. Vaka Takip Birimi denen etkisiz bir departmana gönderilecekken birdenbire Nightingale’in esrarengiz Ekonomik ve Nitelikli Suçlar Birimi’nin tek ve biricik üyesi olarak çalışmaya başlar. Polis teşkilatındakilerin tekinsiz bulduğu, bir yandan küçümserken bir yandan da açıkça çekindikleri Başmüfettiş Nightingale, eski moda saç kesimi, gümüş bastonu ve Oxford aksanı ile işleri kendi açısından kolaylaştırmamaktadır. Peter’ın bir süre sonra şahit olacağı gibi, insanlar O’ndan çekinmekte haklıdır çünkü Nightingale, büyülerle, büyücülerle, insan olmayan her türden yaratıkla; hayaletler, zombiler, vampirlerle haşır neşirdir. Kendisine göre son dönemde Londra’da yaşanan cinayet vakalarında, daha önce sabıkası bulunmayan insanların sudan sebeplerle cinnet geçirmeleri, dönemde artan büyücülük etkinliklerinin bir sonucudur ve bu gelişmeler Kraliyet’in bekâsı için tehlike arz etmektedir.
Nightingale halefi olarak seçtiği çırağı Peter’a büyü yapmayı öğreterek işe başlayacaktır. Ancak bilimi kendisine düstur edindiğini söyleyen Grant, ustasının arzu ettiği gibi bir polis olabilecek midir?
Aaronovitch’in karakteri ve romanı için CSI ve Harry Potter’ın harikulade karışımı denmiş. Alışık olduğumuz polisiyelerden farklı ve yeni bir tarzda okuma yapmak ve bunu yaparken eğlenmek için ideal bir seçim.   

Londra Nehirleri, Ben Aaronovitch, Epsilon Yayınevi, Çeviren: Aslı Dağlı
Doğan Kitap/ Polisiye Vadisinden/  Aralık 2019

Yorumlar