
Romanın
kahramanı Kat Donovan, kendisi de polis olan babasının öldürülmesinden sonra
aynı mesleğe gönül vermiş kırklı yaşlarının başında bir detektif. New York
Polis Departmanı’nda çalışan Donovan, bu elim olayın üzerinden 18 yıl geçmesine
rağmen kendisini asla toparlayamamıştır. Ortada cinayeti üstlenen bir isim
varken, hatta bu kişi cezaevinde müebbet hapis cezasını çekiyorken bile içi
rahat değildir. Çözülmüş görünen bu cinayet ona göre sadece üstü alelacele
kapatılmış bir davadır. Detektif olarak çalışırken bir yandan aklı sürekli
kendi meselesi ile meşguldür.
Donovan’ı
derinden etkileyen bir başka olay da babasını kaybettiği döneme rastlamış;
evlenme planları yaptığı sevgilisi Jeff, babasının ölümünden bir süre sonra
herhangi bir açıklama yapmadan kendisini terketmiştir.
Geçmişin
hayaletlerine yapışıp kalan kahramanımız, yakın arkadaşı Stacy’nin O’nu bir
çöpçatan sitesine üye yapmasına sesini çıkarmaz zira hayatında başını
yaslayabileceği, güvenebileceği birine umutsuzca ihtiyaç duymaktadır. Kat
Donovan bir kaç kez sitede dolaştıktan sonra karşısına eski sevgilisi Jeff
çıkınca işler karışır. Bir süre ne yapacağını bilemese, kendisiyle temasa
geçmekten kaçınsa da, sarhoş olduğu bir
akşam Jeff’e mesaj yollamaktan kendini alıkoyamaz. Ne yazık ki, çok soğuk bir
karşılık alır ve bir kez daha yıkılır.
Bu olaydan bir
kaç gün sonra, Brandon adında bir üniversite öğrencisi, annesinin
kaybolduğundan endişe ettiğini ve yerel polisin kendisine inanmadığını öne
sürerek Kat’e ulaşır. Teknoloji konusunda her günümüz genci gibi son derece
başarılı olan Brandon, annesinin takıldığı çöpçatan sitesinden kiminle yazıştığını
bulmuş, Kat Donovan’ın da aynı isimle irtibatta olduğunu keşfedip kendisine
gelmiştir. Sevgilisi ile tatile çıktığı izlenimi veren annesi, gerçekten de
Brandon’ın şüphelerini haklı çıkaracak bir çıkmaza sürüklenmektedir. Kat,
münferit bir vaka görünen bu olayın izini sürerken büyük ve acımasız bir insan
avının ortasında bulacaktır kendini. Bu büyük kumpası çözmek için elinden
geleni yaparken, babasının cinayetini de aydınlatmayı başarabilecek midir?
Harlan Coben, 480
sayfa boyunca heyecanı zirvede tutmayı başarmış. Okurken bir sonraki sayfada
neler olacağını, olayların nasıl gelişeceğini ve tabii ki kitabın sonunda ne
ile karşılacağınızı merak ediyorsunuz. Deneyimli yazar, gelişen teknoloji ve
iletişim ağı ile ters orantılı olarak artan güvenlik açıklarının insanların
aleyhine nasıl kullanılabileceğine dair çok uçlarda ama çarpıcı bir hikaye
kurgulamış. Bu sıcak yaz günlerinde nefes nefese tadını çıkaracağınız bir
roman.
Harlan Coben,
Özlüyorum Seni, Martı Yayınları, Çeviren: Nur
Eren
Dünya Kitap/ Polisiye Vadisinden/ Ağustos 2019
Yorumlar