
1950 Detroit Üniversitesi Felsefe mezunu olan Leonard, reklam senaryoları yazarak işe başlamış. Sonrasında western öykü ve romanlara imza atmış. Yazarın suç ve polisiye edebiyatına geçiş yapması ise aynı isimle sinemaya da uyarlanan "Büyük Vurgun" (The Big Bounce) romanı ile 60'ların sonunda gerçekleşmiş.
1990 yılında yayınlanan "Bücürü Ayarla", Mayıs 2019'da Sina Baydur çevirisi ile Can Yayınları'ndan Türkçe ile buluşma şansı yakaladı. Orijinal adı "Get Shorty" olan eserin 1995'de sinema filmi, 2017'de ise televizyon serisi olarak seyircilerin karşısına çıktığını da belirttikten sonra romana biraz yakından bakalım.
Hikayemiz Miami'de tefecilik yapan Chili Palmer'la başlıyor. Palmer, soğukkanlı kişiliği, düzgün giyimi, müşterilerine karşı dürüst yaklaşımı ve ilginç iş ahlâkı (!) ile dikkat çekiyor. Kendisine borç almak için gelenlere faizleri ödeyebileceklerinden emin olup olmadıklarını sormak, ödemelerde aksama olması durumunda karşılaşacakları sonuçlar hakkında uyarmak Palmer'ın işine gösterdiği ciddiyetin bir göstergesi. Kahramanımız bu şeffaf yaklaşımına rağmen zamanında ödenmeyen borçlar yüzünden müşterileri ile karşı karşıya gelmekten kurtulamaz. Neyse ki çoğu kez, gözlerini devirerek borçluya bir bakış atması yeterli gelmektedir.
Palmer'ın öyküsü, borç verdiği kuru temizlemeci Leo'nun borcunu ödeyemeden bir uçak kazasında ölmesi, daha doğrusu öldü sanılması, ile yön değiştirir. Teknik bir arıza nedeniyle rötar yapan uçağını barda içki içerken kaçıran Leo, uçak enkazında bulunan bavulu nedeniyle ölü olarak kayıtlara geçer, havayolu eşine üç yüz bin dolar ödeme yapar. Leo, eşini ikna edip bu parayı ele geçirerek her zaman hayali olan Las Vegas'a kapağı atar. Palmer da onun peşinden önce Las Vegas'a sonra Hollywood'a yollanır.
Hollywood'da yolu eski parlak günlerine dönmek için çabalayan yapımcı Harry Zimm, onun eski sevgilisi, gençliğinde tek tük filmlerde boy göstermiş, şimdilerde yaşlanma ve unutulma duyguları ile boğuşan Karen ile kesişir. Palmer, sinemaya son derece düşkün biri olarak birdenbire Zimm'in yeni filmine ortak olma fırsatını yakalar. Ancak Hollywood'un içine daldıkça, tıpkı Miami'deki kendi küçük dünyası gibi buranın da kendi özel kuralları, bir raconu olduğunu, kötülerin, kötülüklerin, arkadan iş çevirmelerin gırla gittiğine şahit olur.
Leonard, bizleri sinema ile, özelinde Hollywood'la yoğrulmuş eğlenceli bir hikayenin içine çekiyor. Gerçek hayatta olduğu gibi iyilerin kötü davranışlarda bulunabildiğini, kötülerinse iyi yönlerinin olabileceğini görüyoruz. Yazarın alamet-i farikası sayılan renkli karakterlerimiz asla birer süper kahraman değiller. Zaafları, korkuları, hırsları, endişeleri olan bizler gibi insanlar. İyi günleri olmuş, acıklı hikayeler biriktirmişler. Yazarın iyi ve kötüyü anlatışı o kadar naif ki, okur kötü karakterlerle bile empati kurmaktan kendini alamıyor. Leonard'ın panayır yeri gibi renkli dünyası insanı eğlendirirken hayatı, iyi-kötü kavramlarını sorgulamaya yöneltiyor.
Bücürü Ayarla, Elmore Leonard, Yapı Kredi Yayınları, çeviren: Sina Baydur
Dünya Kitap/ Polisiye Vadisinden/ Eylül 2019
Yorumlar