GURBET ELLERDE BİR TÜRK KOMİSERİN MACERALARI


Su Turhan’ın “Komiser Paşa” romanı pek çok açıdan merak uyandırdı bende: 2 yaşında ailesi ile Almanya’ya göç etmiş, orada yetişmiş bir Türk göçmen olarak bize nasıl bir hikaye sunduğu; son yılların başarılı dramlarından “Ayla”’nın yönetmenliğini üstlenmiş bir ismin polisiye kurguyla ilişkisi ama en çok da roman kahramanı Zeki Demirbilek’in tıpkı benim gibi çocukluğunu Fatih, Karadeniz Caddesi’nde geçirmiş olması.       
Su Turhan, 1966 İstanbul doğumlu. Alman Filolojisi okurken film projelerinde set amirliği ve reji asistanlığı ile sinemaya adım atmış. Komiser Zeki Demirbilek serisinin ilk kitabı “Komiser Paşa” romanını 2013’de yayınlamış ve Almanya’da oldukça ilgi toplamış. Yazar bugüne kadar bu seride toplam 6 kitap yazmış.
Serinin ilk kitabı Türkçe’ye Kitap Kurdu yayınları tarafından Ayla Akın çevirisi ile kazandırılmış. Romanın kahramanı Türk Komiser Zeki Demirbilek, tıpkı yazar gibi çocuk yaşlarda ailesi ile Almanya’ya göç etmiş. Polisliğe adım attıktan sonra, bir Türk olarak insanların önyargıları ile karşılaşmış olsa da çalışkanlığı ve istikrarı ile komiserliği elde etmeyi başarmış; Özel Göç Büro Amirliğinin başına geçmiş.
Yazar, Zeki Demirbilek karakterini oluştururken onun özel yaşamını da anlatarak okuyucunun zihninde sahici, elle tutulur gözle görülür bir kahraman inşasına çalışmış: Demirbilek, Selma adındaki ilk eşinden biri kız biri erkek iki çocuk sahibidir. Ikizlerden Özlem Münih’de, babasıyla aynı şehirde ayrı evde yaşamakta; Aydın ise annesi ile İstanbul’da yaşayıp Konservatuvar’da öğrenim görmektedir. Demirbilek ikinci evliliğini yaptığı Frederike ile de yollarını ayırmak üzeredir. İşi hayatında daima öncelikli olan komiser, ailesine yeterince zaman ayıramadığını düşünüp sık sık iç hesaplaşmalara girmektedir.
Görevi, göçmenlerle ilgili tüm suçları araştırmak olan amirliğinde Demirbilek, bir yandan ekibini kurmaya çalışırken bir yandan da birbiri adı sıra cereyan eden, kurbanları Türk ya da Türklerle bağlantılı isimler olan cinayetleri çözmeye girişir. Demirbilek ve ekibi, cinayetlerin zengin Türk işadamları Süleyman Güzeloğlu ve Furat Fırıncı’nın ortak iş yapma ve çocuklarını evlendirme planları ile ilginç bir bağı olduğunu hızlıca keşfeder: Süleyman Güzeloğlu’nun kızı Gül Güzeloğlu babasının yanında uslu, terbiyeli  bir veliaht olarak boy gösterse de, erotik danslarla sahne aldığı ve büyük ilgi topladığı bir ikinci kimliği daha vardır ki, mazbut bir Türk ailesi olan Fırıncı’ları rahatsız etmektedir. Furat Fırıncı, babasının da iznini alarak Gül Güzeloğlu’nu Alman lakaplı profesyonel bir isme takip ettirmeye başlar. Bu plandan habersiz Gül Güzeloğlu ise kendisine şantajda bulunan biri Türk, biri Alman iki kişiden kurtulmaya çalışmaktadır. Uğur Fırıncı ile evlenmesi gerektiğinin bilincindedir ancak evlerinde çalışan Metin Burak’ın Ahmet adındaki gayrimeşru oğlunu sevmektedir.
Demirbilek’in Isabel, Berlin’den gelen Türk polis Jale ve uygunsuz davranışları nedeniyle komiserliği elinden alınarak kendisine bağlanan Leipold’dan oluşan çekirdek ekibi ilk başta herkesin ayrı telden çaldığı bir grup izlenimi verse de, bir süre sonra uyumlu hareket etmeye ve bu sayede ipuçlarını yakalayıp sonuca ulaşmayı başaracaktır.
Su Turhan’ın yazdığı ilk romanın başarılı bir polisiye olduğu rahatlıkla söylenebilir. Her ne kadar yazarın zihnindeki Türkiyeli kadın ve erkek prototipleri, İstanbul, Türkiye ve buradaki yaşama dair algısı çokça oryantalist izler taşıyor olsa da; bu yargıları yurtdışında yetişmiş bir Türk’ün gözünden nasıl görüldüğümüz olarak kabul edip  üzerine düşünmek de mümkün.     
  
Komiser Paşa, Su Turhan,  Kitap Kurdu Yayınları, Çeviri: Ayla Akın
Dünya Kitap/ Polisiye Vadisinden/ Nisan 2019

Yorumlar