MUTLULUK TERAPİLERİ

Mutluluk insanoğlunun yüzyıllardır üzerine kafa yorduğu önemli bir konu. Düşünürler, filozoflar, din adamları kendi görüş ve inançları doğrultusunda mutluluğu tanımlamışlar. 1970'lerden sonra mutluluk konusunda bilimsel araştırmalar da yapılmaya başlanmış. Yakın zamanda 20 Mart, Dünya Mutluluk Günü olarak kabul edilmiş.

Pedagoji Derneği Başkanı Uzman Pedagog Mehmet Teber, Mutluluk Terapileri adlı kitabında mutluluk konusundaki tezlere değiniyor. Dini kitaplardaki yaklaşımlardan, Buda'ya; Mevlana'dan Victor E. Frankl'a, Gazali'ye kadar mutluluğun nasıl ele alındığından bahsediyor. Bunu yaparken didaktik bir anlatım yerine yer yer fantastik öykülerle mutlu olmanın ipuçlarını veriyor.

Yazara göre dünyaya geldiğimiz andan itibaren en temel çabalarımızın başında mutlu olmak yatıyor. Kişisel gelişimin yolu kişisel mutluluktan, toplumsal gelişimin yolu toplumsal mutluluktan geçiyor. Kitabın başlangıç bölümünde yer alan mutluluk testi ile Teber, mutluluk konusundaki farkındalığımızı artırmayı amaçlıyor.

Kitapta yer alan fantastik öyküler bizi "güzel ama gerçek dünyada böyle şeyler olmaz ki" diye düşündürse de, kitabın sonsözünde yer aldığı gibi, Birleşmiş Milletler'in 20 Mart'ı Dünya Mutluluk Günü ilân etmesi, Venezuela'da Mutluluk Bakanlığı kurulması, Antalya'da faaliyet gösteren Mutluluk Derneği gibi örnekler bu öykülerin gerçekleşme olasılığına inancımızı artırıyor.

Kitabın dikkat çekici son bölümünde dünyada ve Türkiye'de mutluluğa dair yapılmış araştırmalar ele alınmış. İllionis Üniversitesi'nden Diener, uzun yıllar boyunca yaptığı araştırmalar sonucu hiçbir şeyin insani ilişkiler, bağlar ve sosyal destek kadar insanı mutlu etmediği sonucuna varmış.

Bilim adamlarının mutlu olmak için önerileri ise çok basit aslında: gece 6 saatten fazla uyumak, kendimize hedefler koymak, mavi rengi hayatımıza daha çok dahil etmek, yeniliklere açık olmak, sabırlı olmak, başkalarına yardım etmek, iyi arkadaşlar edinmek ve sevmek.

Peki Türkiye'de yaşayanlar mutlu mu? Kitapta detaylı yer verilen araştırmaları özetleyecek olursak, mutluyum diyen insanların oranı %60, mutsuzum diyenlerin oranı ise %10'larda seyrediyor. Kadınlar erkeklere, gençler yaşlılara, üniversite mezunları ilkokul mezunu olanlara ve evliler bekarlara oranla daha mutlu.

Küresel araştırmalara göz attığımızda ise, yazarın da belirttiği üzere, farklı kriterlerle yapılan değerlendirmelerde birbirinden çok farklı sonuçların elde edilldiğini görüyoruz. Fakat genel olarak araştırmalarda Norveç, Danimarka, İsveç ve Finlandiya gibi refah düzeyi yüksek, girişimcilik ve fırsat eşitliğinin yüksek olduğu Kuzey Avrupa ülkelerindeki insanların daha mutlu oldukları; yoksul, sivil hak ihlali yapılan Orta Afrika Cumhuriyeti, Zimbabve vb ülkelerde insanların mutsuz olduğu verilerine ulaşıldığını öğreniyoruz.

Ortak doğrular söz konusu olsa da bence herkesin kişisel mutluluk tanımı birbirinden farklı. Umarım hepimiz bizi neyin mutlu ettiğinin farkına varırız ve o yolda yürürüz. Dünya Mutluluk Günü'nüz şimdiden kutlu olsun.

Mutluluk Terapileri, Mehmet Teber, Hayykitap
Dunya Kitap / Populer Psikoloji / Mart 2013