İNSANI ANLAMAK

Ne zordur bir insanın bir diğerini anlaması ya da insanın kendisini diğer insanlara anlatması. Çevremiz "beni kimse anlamıyor" diye hayıflanan ya da "yalnızım, çok mutsuzum" diye üzülen insanlarla dolu. Çağımızda her şey teknoloji sayesinde daha ileri taşınıyorken insana, insana dair duygulara ve insanlararası iletişime neler oluyor?

Hepimizin tanıdığı, en azından ismini bildiği Prof. Dr. Özcan Köknel, bu noktadan hareketle iletişimi enine boyuna inceliyor İnsanı Anlamak kitabında. Eserin önsözünde belirttiği üzere kitabın okunma sürecinde okuyucuya büyük iş düşüyor çünkü kitap çok detaylı ve çok uzun (520 sayfa). Okuyucunun  bazı bölümlerde ilgisini kaybetme riski ve kitaptan kopması söz konusu olabilir. Ancak yazarın dile getirdiği gibi okumayı sürdürme konusunda ısrarcı olunursa iletişim konusunda bir ders kitabı denebilecek bu kitaptan ve yazarından öğrenilecek çok şey var.
İletişimin Abecesi ile başlıyor Köknel kitabına. İletişimin ne olduğundan, mimiklerden, iletişimde yüz ve beden dilinin öneminden, gözlerden, mimiklerden, insanın diğer canlılarla iletişiminden, canlıların alan davranışından bahsediyor. Basit bir selamlama sözünün ya da hareketinin aslında ne derin anlamlar taşıdığını ve bunun toplumdan topluma nasıl değiştiğine değiniyor. İletişimin devam etmesinin selamlama iletisinin karşı tarafın yorumuna bağlı olduğunu örneklerle açıklıyor.

Sözlü iletişim adlı ilgi çekici bölümde bebeklikten başlayarak sözlü iletişimin nasıl geliştiği, dilbilimin önemi ve sözcüklerin gücüne yer veriliyor. Dünden bugüne yasaklanan sözcüklerin neler olduğunu ve bunun ruh sağlığına olumsuz etkisini okudukça eminim çok şaşıracaksınız. Dilin yanlış kullanımının iletişimi nasıl etkilediğini yine bu bölümde öğreniyoruz.

Hücreden bilgisayara iletişim isimli ikinci bölümde Köknel, insan davranışlarının temelinde "evet" ve "hayır" ın yattığını ve bilgisayarın da aynı mantıkla oluşturulduğundan hareketle insan beyninin bilgisayara benzerliğini değerlendiriyor. Bilgisayar tarihçesine detaylı değinildikten sonra en küçük bilgisayar olarak nitelenen hücre yine çok yönlü olarak anlatılıyor.

Sağlıklı iletişim, algı bozukluğunun iletişimi bozması, öğrenmenin ne şekilde gerçekleştiği konularının ardından kolay öğrenmek ve anımsamak için öneriler kitabın pratik olarak yararlanabileceğimiz bir konu başlığı.

Benim en çok ilgimi çeken bölüm kitapta üçüncü sırada yer alan ailede iletişim ve etkileşim oldu. Ailede karı-koca ve çocuğun yeri ve rolleri, çocukla kurulan iletişimin onun gelişimine olan etkisi, erkek-kız çocuk farkı, şiddet, korku, cinsel eğitim, gençlerle iletişim, gençlerde özerlik ve ve sorumluluk dengesi, olumlu uğraşlar ve kötü alışkanlıklar, kuşaklararası iletişim kopukluğu, kadın-erkek dostluğu ve düşmanlığı, çalışan kadının sıkıntıları ve mutsuz evlilikler gibi birbirinden önemli konular Türk toplumu özelinde ele alınıp irdelenmiş. Neden böyle diye kafa yorduğumuz pek çok olumsuzluğun temelinde toplumsal ruh hâlimizin, gelenek göreneklerimizin yattığını görüyoruz.

Toplumda iletişim ve etkileşim, bir önceki konunun devamı niteliğinde kız kaçırma, kan davasından tutun da, tabular, batıl inançlar, günah ve sevaba değişik olaylara ve yine altında yatan ruh haline değiniyor. Trafiğin insanlararası iletişim bozukluğunun somut göstergesi olarak nitelenmesi belki sizi şaşırtacak ama okuyunca yazara hak vereceksiniz. Futbol maçlarındaki bireysel psikolojinin, tutulan takımla özdeşleşme ve bütünleşmenin nelere yol açtığı yabancısı olduğumuz bir konu değil maalesef.

Kitle iletişim araçlarının insanlar üzerindeki gücünün işlendiği konuları, dinleme, anlama ve anlatma isimli beşinci bölüm izliyor. Çatışma ve tartışmanın da ele alındığı bu bölümde herşeyin önce karşımızdakini dinlemek ve anlamakla başlayacağına, kendimizle ve başkalarıyla barış içinde olmanın önemine, ruh hekiminin iletişim yöntemlerine ve ruh sağlığı için önerilere yer veriliyor.

Başta değindiğimiz gibi, bu kitabı okumakta kararlı olmakla iletişim ve insan konusunda derinlemesine bilgi sahibi olmuş olacaksınız.

İnsanı Anlamak, Prof. Dr. Özcan Köknel, Postiga Yayınları
Dünya Kitap / Popüler Psikoloji / Şubat 2014 

Yorumlar