KÜÇÜKLERİN GÖZÜNDEN DÜNYA

Pedagog Dr. Adem Güneş, "Çocuk Deyip Geçmeyin" kitabında "Ne kadar değerli insan gördüysem onların çocuğa değer verdiğini gördüm; ne kadar sorunlu çocuk gördüysem, hepsinin çocuk deyip geçilmiş olduğunu da gördüm" diyor. Yazarın Aksiyon dergisindeki makalelerinden derlenen bu kitapta birbirinden değişik konulara değiniliyor, yaşanmış olaylar konu ediliyor.

İlgi çekici makalelerden biri dikkat eksikliği bir yanılgı mı başlığını taşıyor. Güneş, doğru dürüst araştırılmadan konulan bu tanı ile çocukların çok küçük yaşlardan itibaren ilaç kullanmak zorunda bırakıldığını, bu çocukların çocuksu neşelerini kaybettiklerini ve donuklaştıklarını belirtiyor. Güneş, çocuğun tabiatı gereği hareketli; olağanüstü merakı nedeniyle dikkatinin dağınık olduğunu söyleyerek günün birinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite denilen şeyin aslında normal çocukluk halini ifade ettiğinin anlaşılacağına inandığını ekliyor.

2011'de Norveç'te yetmiş yedi kişiyi öldüren Norveçli Anders Breivik'in günde 16 saat internette şiddet oyunları oynadığına da değinilen internet oyunları ve bilinç halleri bölümünde çocukların gündelik yaşam akışından kopup nasıl hayali paralel bir yaşam içerisine girdiği konu ediliyor.

Bir diğer önemli konu maalesef okullarımızda tek tip bir eğitimin uygulanıyor oluşu. Dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan "çoklu zekâ kuramı" na göre her çocuk bir diğerinden farklı bir zekâ türüne sahip olabilir ve hayatta başarı kazanması sahip olduğu bu zekâ türüne göre eğitim alması durumunda mümkündür. Halbuki ülkemizde her çocuğu aynı şekilde eğiteceğini zanneden bir eğitim sistemi uygulanmakta.

Yazar, kendi yeteneği dışındaki alanlarda sunulan bu zoraki eğitimde zorlanan çocuklara konulan konsantrasyon eksikliği teşhisine de; başarısız ve hatta baş belası olarak yaftalanmalarına da isyan ediyor. Anne babalara, çocuklarına sahip çıkmalarını salık veriyor. İnsanın ceza ile eğitilemeyeceğini, cezanın şiddet olduğunu ve toplumsal kâbul görmüş şiddetin adının ceza olduğunu ekliyor.

Kitapta dile getirilen çok ilginç konular var: Bunlardan biri 2004 itibarıyla ilkokullarda zorunlu hale getirilen el yazısı. Kitapların, gazetelerin, tabela ve resmi evrakların düz yazı olduğu bir ortamda harflerin gerçek şekillerini öğrenmeden, yoğun müfredat baskısı altında çocukların eğik el yazısı yazmaya zorlanmasının onların yazı yazmaktan sıkılmasına yol açtığı, ayrıca yapılan bilimsel araştırmalara göre çocukların pek çok harfi yazmakta zorlandığı ve hata yaptıklarının tespit edildiği belirtilmiş.

Okul servisleri konusuna da iki ayrı makale ayrılmış. Çocuklarımızın en az bir saatlerini geçirdikleri bu araçlarda emniyet kemerlerinin takılmaması bir yana, yol boyunca trafik kurallarına uyulmaması, çocukların yaşına uygun olmayan şarkı türkü dinlenmesi gibi pek çok olumsuzluğun karşısında neyse ki tek tük de olsa güzel uygulamaların da mevcut olduğunu öğreniyoruz kitaptan; Kayseri'de okul servislerinde 100 Temel Eser'in sesli kitap olarak dinletilmesi ve bunun ülke geneline yayılarak 4400 servis aracına uygulanması gibi.

İbadet, Kur'an eğitimi, tekne orucu gibi dini meseleleri de mantıklı ve insanı düşündüren bir yaklaşımla ele alan Adem Güneş'in kitabında dikkatinizi çekecek ve dünyayı çocuğunuzun gözünden görmenizi sağlayacak daha pek çok makale yer alıyor.

Çocuk Deyip Geçmeyin, Adem Güneş, Timaş Yayınları
Akşam Kitap / Çocuk Eğitimi / Ocak 2014

Yorumlar