TÜM TERAPİLERİN AMACI

Psikolojik problemlerle ilgili didaktik bir kitap yerine problemleri öykülerle ele alan farklı bir kitap okumaya ne dersiniz? Psikiyatri Uzmanı Sümer Öztanrıöver'in "İçimdeki Rehber" isimli eseri yazarın deyimiyle okumaya uzak insanları bile etkileyebilme hedefi ile yazılmış. Psikolojideki "İçimizdeki Çocuk" ve "İçimizdeki Bilge-Rehber" kavramları öyküler aracılığıyla somutlaştırılarak okuyucuya sunuluyor; amaç psikoterapideki gibi insanı düşündürebilmek.

Sümer Öztanrıöver, devlet hastanesinde çalışırken hastalarına yeterince zaman ayıramadığına çok üzüldüğünü dile getiriyor önsözde. Bu nedenle terapide mutlaka hastalarına okumaları için bir kaç kitap önerirmiş. Kendisi bu konuda bir kitap yazmaya karar verdiğinde, düzyazı bir eser yazmayı istememiş; çünkü bilinçli akla seslenen öğütler vermek yerine -ki bunların değişim direncine yol açtığını belirtiyor- bilinçaltını harekete geçirecek öyküler yazmaya başlamış.

İçimdeki Rehber kitabı bu noktadan hareketle hayat bulmuş. Kitapta yazarın uzmanlık hayatında en çok karşılaştığı ve en çetrefilli konulara yer verilmiş; ölüm korkusu, depresyon, sosyal fobi, sınav kaygısı, hayatını başkalarının beklentilerine göre yaşama, mükemmelliyetçilik, öfke kontrol sorunları, ensest vb.

Yazar giriş yazısına Thomas Mann'ın "yeryüzünde kişinin kavuşabileceği en büyük mutluluk, kendi kendinden hoşnut olmaktır" sözü ile başlıyor. Yaşadığımız tüm acıların ya kendimizi ya da başkalarını, hayatı, başımıza gelenleri kabullenememekten ve ona direnmekten kaynaklandığını söylüyor. Kendimizi kabullendiğimizde başkalarını ve dünyayı da olduğu gibi kabullenebileceğimizi bunun da ancak özgüven sayesinde mümkün olduğunu belirtiyor. Yazarın dediğine göre tüm terapilerin amacı insanın özdeğerini -yazar kendine güvenle karıştırılmaması açısından özgüven yerine özdeğer ifadesini kullanmayı tercih ediyor- artırmak üzerine kurulu. Özdeğerin övgüden ve yergiden bağımsız olduğunu da ekliyor.

Kitapta yer verilen öykülere gelirsek, on beş öykünün her birinin yazarın da dediği gibi oldukça sade bir dille ele alındığını, mesajlarının net olduğunu söyleyebiliriz. Ensest, cinsel istismarlar, panik bozukluklar gibi ciddi travmaları ayrı tutacak olursak kitapta dile getirilen ve tekrarlanan ilgi çekici bir kaç konu/problem var:

Bunlardan birincisi, kişinin yaşamını kendi hedefleri yerine başkalarının, sıklıkla ailesinin, beklentileri doğrultusunda yaşaması. Böyle bir durumda kişi başkalarını memnun etmek uğruna kendi ideallerini, hayallerini feda eder. Çoğu zaman yaptığı bu fedakarlığın kendisi de farkına varmaz ta ki vücudu bir sinyal verene kadar. Konuyla ilgili öyküler eminim size de tanıdık gelecek, çevrenizde de benzer hayatları hatırlatacak.

Genellikle kadınların aile baskısı ile istemediği bir kişi ile evlenmesi, çoluk çocuğa karışması, hayatını kocasına ve çocuklarına adaması toplumumuzda sık rastlanan başka bir durum. Kadının kendini hiçe saydığı bu yaşam biçimine yıllarca katlanıp günün birinde küçücük bir olayla panik ataklar yaşaması ve depresyona girmesi gayet olası problemler olarak karşımıza çıkıyor.

Yazar "eğer kitap sizin HAYIR ve ÖNCE BEN demenizi sağlıyorsa amacına ulaşmış olacak" diyor kitabın başında. Kitaptaki hikayelerin küçük/büyük sıkıntılarınız ve problemleriniz ile ilgili en azından bir farkındalık yaratmasını umuyorum.


İçimdeki Rehber, Sümer Öztanrıöver, Psikonet Yayınları 
Dünya Kitap / Popüler Psikoloji / Ocak 2014

Yorumlar