BABA OLMA SANATI

Çocuk bakımı ve eğitimi denildiğinde akla hep annelerin çocuğa vereceği eğitim gelir; kitapçılarda karşımıza çıkan kitapların büyük bir kısmı anneye hitap eder şekilde yazılmıştır. Sanki çocuk sadece anneye ait, annenin sorumluluğundaymış gibi. Baba Olma Sanatı isimli kitap bu algıya bir karşı duruş şeklindeki başlığı ile ilgimi çekti.

Prof. Dr. Sefa Saygılı ve Pedagog Ali Çankırılı, geleneksel aile yapımızdan yola çıkarak Türk ailesinde babanın rolünü ve zamanla bu rolün nasıl değiştiğini anlatıyor bizlere. Yirmi yıl öncesine kadar baba eve ekmek getiren kişiyken ve çocuk bakımına yardım etmesi yaygın değilken ve hatta ayıplanırken bugün kadınların çalışma hayatına katılımı ile çocuk eğitiminde ve bakımında en az anne kadar sorumluluk yüklenmek durumunda. Üstelik zamana karşı yarıştığımız, etrafımızdaki her şeyin, herkesin bizi daha çok çalış, daha çok kazan, daha çok tüket şeklinde motive ettiği bir çağda annenin yanı sıra babanın da bu koşturmacadan sıyrılıp çocuğuyla ilgilenmesi çok önemli. Tabii ki para kazanmak ve ailenin ihtiyaçlarını karşılamak önemli ama işi hayatının odak noktası haline getirip aileyi ve çocukları geri plana atmak aile ilişkilerinde telafisi zor hasarlar yaratıyor.

Kitapta çocukla yeterince ilgilenilmediğinde ve özelinde babanın çocuğa uzak olması ya da çocuğun hayatında silik bir karakter olarak yer alması durumunda yaşanabilecek sıkıntılar örnek vakalarla anlatılıyor. Yatağını ıslatanlar, çok zeki olmasına rağmen okulda başarısız olanlar, hırçın davrananlar, arkadaşlık kuramayanlar, daha ileri yaşlarda sosyalleşme sıkıntısı çekenler, sigara, alkol ve madde bağımlılıkları ile boğuşanlar gibi pek çok konuya değiniliyor.

Eşcinsel eğiliminin arkasında bile çocuğun baba ile ilişkisindeki sorunların ya da çocuğun hayatında bir baba rol modeli olmamasının söz konusu olduğu ve bunun bilimsel araştırmalarda da kanıtlandığı ifade ediliyor. Ancak, bu bölümü okurken dikkatimi çeken şey yazarların bu konuda vermeye çalıştıkları mesajdaki çelişki oldu: “çocuğunuzla ilgilenmezseniz çocuğunuz eşcinsel olabilir, bunu iyileştirme şansı da var ama aslında eşcinsellik de artık hastalık olarak algılanmıyor. Ama siz yine de çocuğunuzun eşcinsel olmasını istemiyorsanız çocuğunuzla ilgilenin” şeklinde gelgitlerle dolu bir bölüm olmuş.

Kitapta değinilen ilginç bir araştırma var; babalara çocuklarıyla günde kaç dakika sohbet ettikleri sorulmuş. Ortalama 15-20 dakika cevabı verilmiş. Evlere yerleştirilen kameralarla keşfedilen gerçek, babaların aslında çocuklarıyla günde sadece 40 saniye sohbet ettikleri ve bu sürenin de 10-15 saniyelik dilimlerde gerçekleştiği olmuş. Benzer araştırma anneler için de yapılmış mı bilemiyorum ama bence annelerde de bu süre sanıldığı kadar uzun çıkmayacak. Herkes çok meşgul, herkesin çok işi var ve maalesef hep çocuklarımızın iyiliği için koştururken çocuklarımızın kendilerini unutuyor durumdayız.

Prof. Dr. Sefa Saygılı ve Pedagog Ali Çankırılı’nın, karşılaştıkları vakaları muhafazakar bir anlayışla yorumlayarak aktardıkları bu kitap, daha önce çocuk bakımı ve eğitimi üzerine herhangi bir eser okumamış ya da okumaya henüz başlayacak babalar için kolay okunur ve anlaşılır bir eser.

Baba Olma Sanatı, Zafer Yayınları, Prof Dr. Sefa Saygılı- Pedagog Ali Çankırılı 
Dünya Kitap / Bebek Kokulu Kitaplar / Ağustos 2013

Yorumlar